Başarısızlığı Yenmek İçin Sonuca Değil Sürece Odaklan

Başarısızlığı yenmek büyük bir problem; çünkü insanlar genellikle böyle büyük bir problemle uğraşmayı bırak, uğraşmak dahi istemedikleri için ŞİKAYET ederler. 

Başarısızım çünkü;

1. Bi hobi, bi uğraş yapacağım ama ekonomi çok kötü.
2. Tak bir şey yapacağım ailem çok yobaz, istediğim hiçbir şeyi yapmama izin vermiyor.
3. Belki şu alanda ilerlerdim ama kötü öğretmen denk geldi, hiçbir şey anlamadım.
4. Bir şey yapmaya kalksam kimse benle aynı zevke yada amaca sahip değil arkadaşlarım kötü.
5. Doğru dürüst kameram olsaydı vlog çeker Youtuber olurdum.
6. Doğru dürüst mikrofonum olsaydı ya şarkı söylerdim ya podcast işine girerdim.
7. Doğru dürüst bilgisayarım olsaydı kod yazardım yada yayın açar yayıncı olurdum.
8. Çok kötü bi devirde doğduk, orta çağda doğsaydım iyi bi asker olurdum.

Bu listeyi her ne kadar uzatmaktan keyif alsam da ortak fikir aynı olduğu için kısa tutmaya karar verdim. Bu arada özellikle 8. maddedeki “ağlama” olayını gerçek manada, bu kulaklar duydu. Yani yuh diyorum sizlere. Eğer gerçekten kendinizi o kadar çaresiz ve amaçsız hissediyorsanız umarım bu yazımın bi faydası olur ancak hiç de olumlu olamayacağım, gerçekten işiniz çok zor.

Başarısızlığı Yenmek Adına Ana fikir ve ilk sözler:

Başarısızlığı yenmek için mücadele ediyorsanız şimdi öncelikle şunun farkına varmanız gerekiyor; Afrika’da değiliz, Hindistan’da değiliz, Suriye yada Afganistan’da hiç değiliz. Ne kadınsınız diye yolunuz kesiliyor(zorlandığınız aşikar ancak kadınsınız diye zorlanmanız yada erkeksiniz diye ezilmeniz, bu coğrafyaya has bir şey değil o nedenle bu durum başarısızlığın üstünü asla örtmemeli) ne de susadığınız zaman yada acıktığınız zaman oturup avuçlarınızı göğe açıp ağlamanız gerekmiyor ki zaten bu yazıyı okuyacak bile internete erişiminiz varsa bahaneler üretmeyi derhal bırakmalısın.

Bizler gelişmekte olan ekonomik anlamda zorluklar yaşayan bir toplumdan geliyoruz. Bu tarz toplumlarda devlet insanların önüne ekmek koymaz, bu toplumlarda da insanlar çok çalışıp büyük insan olmak istemez, ortak fikir şudur; bir işte çalışayım ki en az efor sarfedeceğim bir iş olsun, bu iş güvenli olmasının yanı sıra oldukça da yüksek gelirli olsun. Bu nedenle de herkes memuriyet peşinde koşar. Bu durum da bizleri hayal kurmaya, hayalperest olmaya iter çünkü bizler yapmak istediğimiz şeyleri ancak bu şekilde gerçekleyebiliriz;

• Süper kahraman olmak
• Harika bir bilim adamı olup kansere çözüm üretmek
• Dünyanın en iyi fiziğine sahip bir vücut geliştiri olmak
• Yönetmen olmak
• Şair olmak

bla bla bla… 

Çoğu zaman bunları olmayı deneriz de ancak işte bu yazımızın konusunu oluşturan başarısızlıkla ilk kez yüzleşiriz. Başarısız olmak, o iğrenç midemizi sızlatan sonuç… Yada dur bir dakika gerçekte acaba böyle bir şey değil mi?

Başarısızlığı Yenmek için Önce Neyle Mücadele Ediyor Olduğunu Öğren

Başarısızlık sizin asla karşılaşmamanız gereken bir olgu değildir. Bu durumla karşılaşıyorsanız bilin ki çok şanslısınız. Bir söz varya, 

Tanrıdan güç istedim, bana aşmam için engeller verdi.

Engeller sizlerin karşısına çıkan ve yolun sonuna ulaşmanızı engelleyen şeyler değillerdir. Engeller sizi yücelten, güçlendiren şeylerdir. Bunu iyice baside indirirsek. 

1. Engellere takılır ve düşersiniz
2. Kalkar, tekrar denersiniz ve tekrar düşersiniz ancak bu kez neyin sizi düşürdüğünü bilirsiniz ve o düşüşün canınızı eskisi kadar yakmadığını bilirsiniz.
3. Kalkar, tekrar denersiniz ve tekrar düşersiniz.
4. Kalkar ve engelin üzerinden aşar geçersiniz.
5. Kafanızı kaldırıp ileriye baktığınızda farklı engeller görürsünüz.

Şimdi bu esnada geriye baktığınız zaman, arkanızda ilk engeli aşmayı deneyip düşen yada engelin aşılmaz olduğu hikayelerini dinleyip aşmayı dahi denemeyip üstüne bir de şikayet eden tonlarca insan görürsünüz. Bu insanlar siz o engelleri birbiri ardına aşmaya başladığınız anlarda yine o engeli aşamamış olacaklar ve bu kez size iftira atacaklar. Tanrının sevgili kulu olacaksınız, aslında siz çok da şey değilsiniz de destekleyeniniz çok olacak, sizin imkanlarınız onda olsa sizden 2 kat daha iyi olacak ancak aynaya bakıp da bir kere iğneyi kendine batırmayacak. 

Anlatılan hikaye tarihin her anında, her toplumunda, her yaş grubunda, her cinsiyette, kısaca her insan için geçerli bir hikayedir. Tekerleği bulan insandan, bilgisayar başında oyun oynayarak milyonlar kazanan yayıncıya kadar her insan için geçerlidir. Bir insan bir şeye kafayı takar, dener, dener ,dener ve başarır. Bize düşense her insanın aynı şanslarda dünyaya gelmediğini bilip kendi hikayeni ona göre yazmak. Tutup da neden bir işçi oğluyum dediğinizde hiçbir şey çözülmüyor nede olsa.

Son kısımlar biraz tekrara bindi ancak ana fikre geçmeden önce esas yanlışımızı vurgulamak istedim. Engellerle karşılaştığımızda bundan şikayet etmek, pes etmek ve sizin aşamadığınız o engeli aşan herkese gözlerinize kırmızı perde çekilen boğa gibi sinirle bakmak…

Peki Başarıya Nasıl Ulaşırım?

Başarıya ulaşma adına defalarca yazdım.

Başarının sırrını soranlar için >>  Başarının Sırrı 356 Gündür

Başarının ne demek olduğunu merak edenler için >> Başarı Nedir? Uğruna Çok Şey Feda Etmeye Değer mi?

ancak başarıya nasıl ulaşılacağını hiç yazmadım. Şimdi ise amacımız, gerçekten ne yaparak başarıya ulaşacağımıza değinmek.

Başarı, elde etmek istediğimiz sonuçları düşünüp motivasyon kazanarak elde edebileceğimiz bir durum değildir. Başarı motivasyonla elde edilen bir şey, hiç değildir. Başarı istikrardır, başarı mücadaledir, başarı inanın bana düşmektir. Başarı, araba hastası bir çocuğun evden arabayı kaçırıp kaza yapmasıdır. O çocuk henüz küçük yaşında, arabayı kullanmayı ve neler yaparsa kaza yapacağını bilecek tecrübededir. Bunun bedelini canı ile de ödeyebilirdi ancak bunun riskine girdi ve denedi.

Eğer başarılı olmak istiyorsan

Başarılı olmak ve başarısızlığı yenmek istiyorsan

Youtuber olmayı değil, Youtube’ye her hafta 2 video yüklemeyi planla çünkü youtuber olmak için bu yola çıkarsan 50. videonda bırak 10bin izlenmeyi, toplam izlenmen 1000 bile olmadığı için bırakacaksın ancak sen haftada 2 video yüklemeyi görev edinirsen bir yılın sonunda 104 videon olacak ve inan 10.000 izlenmek senin için gülünç bir durum olacak ve bu halini gören herkes ya başarı sırrını öğrenmek için DM kutularına saldıracak ya da köpük saçan ağızları ve kıskançlık dolu gözleri ile bot olduğunuzu iddia edecek.

Futbolcu olmayı değil, her hafta 4 ek antrenman yapmayı planla çünkü sen 6. ayda kendinde olan küçük gelişmeleri göremeyecek ve futbolu bırakacaksın ancak haftada 4 ek antrenman yaptığında 3 yılda 624 ek antrenman yapmış olacaksın ve inan 3 yıl önceki halini düşündüğünde gözünden yaş gelecek, bulunduğun yer bulutların üstü olacak ve bu halini gören herkes ya ağzının içersine bakacak tek bir tavsiye kırıntısı alabilmek için ya da köpük saçan ağızları ve kıskançlık dolu gözleri ile genetik olarak şanslı olduğunuzu iddia edecek.

Vücut geliştirmeyi değil, haftada 4 gün spor salonuna gitmeyi düşle çünkü sen 3. ayda vücudun parçalı olmadığı zaman sporu aksatmaya başlayacaksın ve yeni kayıt yapmayı reddedip bırakacaksın ancak haftada 4 gün antrenman yapma alışkanlığı elde edersen 2 yıl sonunda 416 kere spor salonuna gitmiş olacaksın. Sıktığın her kas grubun ayrı şekilde boy gösterecek ve senin bu halini gören herkes ya ağzının içersine bakacak tek bir tavsiye kırıntısı alabilmek için ya da köpük saçan ağızları ve kıskançlık dolu gözleri ile steroit kullandığınızı doğal olmadığınızı iddia edecek.

Zayıflamaya değil alman gereken kaloriye, kazanmak istediğin üniversiteye değil çözmen gereken sorulara ODAKLAN

Şimdi yukarıdaki örnekleri okuduğun zaman artık beyninin içersinde bazı gerçekler bir fırtına gibi esmeye ve bazı hatalarını gözlerinin önüne sermeye başladı değil mi? İşte hayat böyle, eğer geçmişinde o hataları yapmasaydın, şu an bu yazıma denk geliyor olmazdın. Sen geçmiş ve geleceğe sahip değilsin. Elinde sadece şimdi var. Şu an ne yaparsan geçmişin o olacak ve geleceğini o belirleyecek.

Kungfu Panda‘daki Usta Oogway’in de dediği gibi;

Geçmiş artık tarih oldu, gelecek ise bir bilmece ama bugün sana hediyedir, bunun değerini bilmek gerekir.

Hayata bir kere geliyoruz, yolun sonunda gerçek kılamadığımız her bir düşümüz pişmanlık olup yakamıza yapışacak işte bunun için KİŞİSEL GELİŞİM ve PSİKOLOJİ yazılarımı okumanızı ve yazıda eksik yada kusurlu gördüğünüz yerleri yorum alanını kullanarak belirtmenizi rica ediyorum.